Şirketlerde temsil yetkisi şirketin günlük işleyişi açısından önem arz eden bir konudur. Özellikle ulusal veya uluslararası finans kuruluşları şirketin temsili konusunda aşırı hassasiyet gösterebilirler. Zira şirket temsilcisinin şirket adına borçlanma konusunda bir sınırlandırılması varsa bunun finans kuruluşları açısından risk oluşturduğu açıktır.
Elbette şirketin mali olarak borç ödeyebilme kapasitesi önem arz
ederken, şirketi borçlandıracak yetkilinin de sorumluluğunun hukuki bir
tartışma oluşturmayacak nitelikte olması gerekir.
Şirket yetkilisi ve yetki sınırları ile ilgili hükümler Türk
Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenmiştir.
Buna Göre;
Türk Borçlar Kanunu Madde 547: Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi
yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil
yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki
verdiği kişidir. İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret
siciline tescil ettirmek zorundadır; ancak ticari işletme sahibinin ticari
temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmış olmasına bağlı değildir.
Türk Borçlar Kanunu Madde 548: Ticari temsilci, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme
sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına
giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili sayılır. Ticari temsilci, açıkça
yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemez veya bir hak ile sınırlandıramaz.
Türk Borçlar Kanunu Madde 549: Temsil yetkisi, bir şubenin işleriyle sınırlandırılabilir.
Temsil yetkisi, birden çok kişinin birlikte imza atmaları koşuluyla da
sınırlandırılabilir. Bu durumda, diğerlerinin katılımı olmaksızın
temsilcilerden birinin imza atmış olması, işletme sahibini bağlamaz. Temsil
yetkisine ilişkin yukarıdaki sınırlamalar, ticaret siciline tescil edilmedikçe,
iyiniyetli üçüncü kişilere karşı hüküm doğurmaz. Temsil yetkisine ilişkin diğer
sınırlamalar, tescil edilmiş olsalar bile, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri
sürülemez.
Ayrıca Türk Ticaret Kanunu 233. Madde, 234. Madde ve 235. Maddede
temsil ve temsilci ile ilgili şu hükümler yer almaktadır;
Türk Ticaret Kanunu Madde 233:
(1) Şirketi temsile yetkili
olan kimse, şirketin işletme konusuna giren her türlü işi ve hukuki işlemleri
şirket adına yapmak ve şirketin unvanını kullanmak yetkisine sahiptir. Bu
yetkiyi sınırlayan her şart, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.
(2) Ancak, şirket
sözleşmesinin tescil ve ilanı gerekli hükümlerine göre şirketin bağlanabilmesi
için birlikte imza şart kılınmışsa, bu şart, üçüncü kişilere karşı da geçerlidir
Türk Ticaret Kanunu Madde 234:
(1) Şirketi temsil yetkisini
haiz olan kimseler tarafından, açık veya zımni olarak şirket adına yapılmış
olan işlemlerden dolayı, şirket alacaklı ve borçlu olur.
(2) Bir ortağın şirkete ait
görevlerini yerine getirirken işlediği haksız fiillerden şirket de doğrudan
doğruya sorumludur.
Türk Ticaret Kanunu Madde 235:
(1) Haklı sebeplerin varlığı
hâlinde temsil yetkisi, bir ortağın başvurusu üzerine, mahkemece
kaldırılabilir. Gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkeme temsil yetkisini
ihtiyati tedbir olarak kaldırıp bu yetkiyi bir kayyıma verebilir. Kayyımın atanmasını,
görevlerini, mahkemece verilen temsil yetkisini ve bunların sınırlarını,
mahkeme resen tescil ve ilan ettirir.
(2) Ticari mümessil, temsil
yetkisini haiz ortakların tümü tarafından üçüncü kişilere karşı geçerli olacak
şekilde görevden alınabilir.
Kanunların belirlediği bu çerçevelere göre yayımlanan
yönetmelikler, kanunun şekli ve unsurları ile birlikte bize yol gösterici
olacaktır. Ancak yazımızın konusunu da oluşturan Temsil ve İlzam yetkisi
12/12/2019 Tarihli “Ticaret Sicili Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik” in 11819 Sayılı Kararına göre değişikliğe uğramıştır. Buna göre;
Madde 19: Aynı yönetmeliğin 64 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “onaylanmış” ibaresinden
sonra gelmek üzere “veya müdürlükte huzurunda imzalanmış” ibaresi
eklenmiş, (b) bendinde yer alan “temsil ve ilzama” ibaresi “temsile”
şeklinde ve “şirket unvanı altında atacakları imzaların noter onaylı
örneği” ibaresi “kanunun 40 ıncı maddesi uyarınca düzenlenmiş imza
beyannameleri” şeklinde değiştirilmiştir.
Yukarıdaki kanun maddeleri ve ilgili yönetmeliğe göre şirket
temsilcisinin sadece temsil yetkisinin olması, şirketin borçlanması açısından
temsilciyi sınırlandırmağı görülecektir. Dolayısıyla ilgili yönetmeliğin yayım
tarihi olan 12.12.2019 tarihinden sonra kurulan şirketlerde “temsil ve ilzam”
ifadesine gerek yoktur. Ancak maalesef bu açık kanuni hükümlere ve uygulama
esaslarına rağmen Temsil ve İlzama Yetkilidir ifadesinin olması gerektiği, bir
tartışma konusu olabilir.
Temsil yetkisinin verilmesi veya ana sözleşmedeki bazı maddelerin
değiştirilmesi ile ilgili süreçler şirketlerin hukuki yapıları ile yakından
ilgilidir. Ancak eskiden olduğu gibi şirket karar defterinde karar alıp
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde değişikliği yapmak mümkün değildir. Eğer Temsil
yetkisine ilave olarak ilzam ifadesini de ana sözleşmeye eklemek isterseniz
bunun mümkün olmadığını göreceksiniz. Konuyla ilgili olan herkesin bildiği gibi
şirket ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikler MERSİS sistemi aracılığıyla
yapılmaktadır. MERSİS sistemi sadece “temsile” yetkili ifadesini “temsil ve
ilzama” yetkilidir şeklinde revize etmenize izin vermeyecektir. Dolayısıyla
genel kurul kararı veya yönetim kurul kararı alınsa bile MERSİS sisteminden bu
değişiklik girişi yapılamayacak ve dolayısıyla Ticaret Sicil Gazetesi’nde
yayımlanmayacaktır. Çünkü “temsil ve ilzama yetkilidir” ifadesinin hukuki
temeli 12.12.2019 tarihinde Resmî Gazete’deki yönetmelik ile kaldırılmış ve
“temsile yetkilidir” ifadesinin varlığı yeterli hale gelmiştir. Kanunlara ve
yönetmeliklere göre temsilci borçlanma yetkisi bakımından tam yetkilidir.
Ulusal ya da uluslararası her kişi ya da kuruluş buna göre işlem
yapmak zorundadır. Doğal olarak “ilzama yetkilidir” ifadesinin olmaması,
“şirket yetkilisinin, şirketi borçlandırmaya yetkisinin olmadığı” çıkarımı,
uygulanabilir ve güncel bir yaklaşım olmayacaktır. Kişinin şirket ana
sözleşmesinde Temsile yetkili olarak belirlenmesi borçlanma açısından
yeterlidir.
Kaynaklar:
- Ticaret
Sicil Yönetmeliği : https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/21.5.20124093.pdf
- Ticaret
Sicili Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/12/20191212-18.pdf
- Türk
Borçlar Kanunu
- Türk
Ticaret Kanunu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder