Bu istisna türünün amacı temel olarak şirketlerin sermaye yapılarının güçlenmesine katkı sağlamak, finansman sıkıntılarının giderilmesi ve finansal yapılarının güçlendirilmesini öncelemektedir.
Kurumların aktiflerinde en az iki tam yıl (730 gün) aktiflerinde bulunan iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’i kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Taşınmazlar ile ilgili olarak yapılan 14/07/2023 tarihli ve 7456 sayılı Yasa
ile taşınmaz satışından doğan kazançlara ilişkin istisna kaldırıldı. Buna göre;
15.07.2023 tarihine kadar gerçekleşen taşınmaz satışından doğan kazançlar için
%50 istisna uygulanacak. Bu tarihten sonra satışı yapılan taşınmaz, 15/07/2023
tarihinden önce alındıysa diğer şartların da sağlanması halinde %25 istisna
uygulanacak. Ama 15.07.2023 tarihinden sonra alınan ve satışı yapılan
taşınmazdan elde edilecek kazanç istisnaya tabi olmayacaktır.
Bu istisna türünden tam veya dar mükelleflerin tümü yararlanabilir. Ancak
istisna hükümlerinden yararlanmak ihtiyaridir.
Taşınmaz satışı kazancının istisnaya konu edilebilmesi için tapu tescilinin
yapılması zorunludur. Ancak cins tahsisinin kurum adına tapuya tescilinin
yapılmasında gecikmeler olabilmektedir. Özellikle organize sanayi bölgelerinde
bu durum sık sık yaşanmaktadır. Böyle durumlarda taşınmazın işletmede iki
yıldan faza süreyle fiilen kullanıldığını ispatlaması gerekmektedir. İspat için
yapı ruhsatı, vergi dairesi tutanakları, veya resmi kurumların kayıtları gibi
evraklar gerekli olacaktır. Ancak tapu siciline kaydedilmiş olsa dahi şirket
aktife alınmayan taşınmazın satışından doğan kazanç istisnaya konu edilemez.
Taşınmazların tamamlayıcı unsuru olarak sayılabilecek, söküldüğü zaman
taşınmaza zarar verebilecek her türlü unsur da taşınmaz olarak
değerlendirilecek ve bunun satışından kaynaklanan kazanç da istisnaya konu
edilebilecektir.
İştirak hisseleri, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile
ortaklık paylarını ifade etmektedir. Bu kapsamda;
- Anonim şirketlerin ortaklık payları
ve hisse senetleri,
- Limited şirketlere ait iştirak
payları,
- Sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları,
- İş ortaklıkları ve adi ortaklıklara
ilişkin ortaklık payları,
- Kooperatiflere ait ortaklık payları
iştirak hisseleri kapsamında değerlendirilecektir.
İştirak hisseleri tanımının kapsamı oldukça geniş olmasına karşın SPK
denetimine tabi fonların katılma payları istisna kapsamında bulunmamaktadır.
Rüçhan hakları, bedelli ya da bedelsiz sermaye artırımına ya da yeni hisse
senedi çıkarılması durumunda öncelikli alım hakkı anlamına gelmektedir. Rüçhan haklarının
satışından kaynaklanan kazançlar %75 oranında kurumlar vergisinden istisnadır.
İSTİSNA UYGULAMASINDAN YARALANMANIN ŞARTLARI
1. İki Tam Yıl Süre ile Aktifte
Bulundurma: İstisnaya konu olabilecek yukarıda
sayılan varlıkların en az 2 tam yıl (730) gün süreyle sahip olunması
gereklidir.
- Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı
kullanmak yoluyla elde edilen hisse senetlerinde 2 yıllık sürenin başlangıcı
olarak eski hisse senetlerinin elde tarihi esas alınacaktır. Sermaye artışı
yoluyla elde edilen yeni hisse senetlerinde de aynı durum geçerlidir.
- Devir veya bölünme hallerinde devir
alınan veya bölünen şirketteki hisselerin elde edilme tarihi 2 yıllık sürenin
başlangıcı olarak kabul edilecektir.
- İnşa halindeki binalarda, şirket
aktifinde 2 tam yıl kayıtlı olması koşuluyla sadece binanın arsasına tekabül
eden satış kazancına istisna uygulanacaktır.
- Aynı kuruma ait farklı tarihlerde
hisse senedi satın alınması durumunda 2 tam şartının sağlanıp sağlanmadığının
tespiti için FİFO yöntemi uygulanır.
- Sat-Kirala-Geri Al işlemine veya
kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazların üçüncü kişilere satışında, 2
yıllık aktifte bulundurma süresinin tespitinde ilgili taşınmazların finansal
kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma bankaları ve yatırım bankalarının
aktifinde bulundurdukları süreler de dikkate alınır.
2. Satış Kazancına İstisna Uygulanması ve Kazancın
Fon Hesabında Tutulması: Satış işlemi ister peşin ister vadeli yapılmış olsun
istisnadan, satışın yapıldığı dönemde yararlanılabilecektir. Bu sebeple
istisnadan yararlanılan kazanç pasifte özel bir fon hesabında satışın yapıldığı
yılı izleyen 5. yılın sonuna kadar tutulmalıdır. Sermaye artışı hariç olmak
üzere hiçbir durumda fon hesabından başka bir hesaba aktarılması söz konusu
olamaz. Ayrıca istisnaya isabet eden tutarın fon hesabına alınması suretiyle kazanç
istisnasından geçici vergi dönemlerinden de yararlanılabilir.
3. Fon Hesabında Tutulan Kazançların
İşletmeden Çekilmemesi: Satışın yapıldığı izleyen 5. yılın sonuna
kadar fon hesabında tutulan tutarların (sermayeye ilavesi hariç) nakledilmesi,
işletmeden çekilmesi, dar mükellefler tarafından yurt dışına transfer edilmesi
veya bu süre içinde tasfiye edilmesi halinde tahakkuk ettirilmeyen vergiler
için vergi ziyaı ve gecikme faizi alınacaktır.
4.
Satış Bedelinin İki Yıl İçinde
Tahsil Edilmesi: Satış bedelinin tamamının satışın
yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılı sonuna kadar tahsil edilmiş olması
gereklidir. Tahsilatın gecikmesi durumunda tahakkuk ettirilmeyen vergiler için
vergi ziyaı ve gecikme faizi uygulanır.
5. Menkul Kıymet veya Taşınmaz
Ticareti ile Uğraşılmaması: Faaliyet konularında menkul kıymet
veya taşınmaz ticareti bulunan kurumlar bu istisnadan yararlanamaz. Ancak taşınmaz
ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerini yürütmek için bulundurdukları
taşınmazların satışından doğan kazançlar istisnadan yararlanabilir. Aynı şekilde
menkul kıymet ticareti ile uğraşan mükelleflerin doğrudan ya da dolaylı olarak
diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak
üzere edindiği ortaklık payları dolayısıyla elde edilen kazançlar istisnaya
konu edilebilir.
Kooperatifler, yukarıda sayılan şartları taşıması halinde istisnadan
yararlanabilir. Ancak kazancı ortaklara dağıtılmaması zorunludur. Kooperatif amaçlarının
gerçekleşmemesi halinde satılan taşınmaz için istisna uygulanması söz konusu
değildir.
Holdingler başka şirketlere katılmak gibi temel bir amacı vardır. Bu sebeple
iştirak amacıyla iktisap edilen elde tutulduğu ispat ve tevsik edilen iştirak
hisseleri dışında kalan hisselerin satışından doğan kazanç istisnaya konu
edilemez. Ayrıca holdinglerin esas faaliyeti taşınmaz satışı olmadığından taşınmaz
satışından doğan kazançların istisnaya konu edilebilmesi için bir kısıtlama
yoktur.
Diğer Hususlar
-
İlgili varlıkların bedelsiz olarak
devri istisnanın konusuna girmez.
-
Kurumun borçlarına karşılık kendi
rızası veya icra yoluyla devirde istisna uygulanabilir.
-
Satış bedelinin nakit tahsil
edilesi zorunludur. Ancak her an nakde dönüştürülmesi mümkün olan altın, tahvil,
Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri ve bonolar yoluyla da tahsilatın
yapılması istisna koşullarını bozmayacaktır.
-
Ayrılan yedeklerin kullanılması ile
sermaye artışı yapılması sebebiyle bedelsiz olarak elde edilen hisse
senetlerinin satışından kaynaklanan kazanç istisnanın konusuna girecektir. (iştirak
edenler açısından)
-
Grup şirketlerin her birinin
istisnadan yararlanması mümkündür. (örtülü sermaye konusuna dikkat edilmeli)
-
Taşınmaz ya da hisse senedinin satışından
doğan kazancın benzer varlıklara kanalize edilmesi, istisna uygulamasının temel
amacına uygun olmadığından istisnaya konu edilemez.
-
Tahsilatın döviz yoluyla yapılması
durumundan oluşan kur farkı hiçbir şekilde istisnanın konusuna girmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder